Her anlamda bir ilk olan projenin sergisi de bir ilk olma özelliğini taşıyordu. Sergi, açık havada 24 saat açık olan ilk sergidir. Taksim meydanında bir ay boyunca açık olan serginin açılışı, Başbakan

Tayyip Erdoğan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş tarafından yapılmıştır.

Sergilenen sualtı canlı türlerinin çeşitliliği, gelen ziyaretçileri hem şaşırttı hem sevindirdi. Şaşırmaları kaderine terk ettiğimiz İstanbul Boğazı’nın ve Adalar bölgesinin hala bu kadar çok türe ev sahipliği yapıyor olmasından kaynaklanıyordu.

Bu şaşkınlığın yanı sıra, sualtı hayatının her şeye rağmen devam ediyor olması herkesi memnun eden bir durumdu. Ancak serginin en önemli faydası – ki bu bizim de amaçladığımız bir fayda idi- İstanbullulara bu durumu fotoğraflarıyla ve video görüntüleriyle aktarmaktı.

Anadolu Feneri, Ortaköy, Bebek, Çengelköy gibi İstanbul Boğazı’nda yapılan her dalışta karşılaşılmış olan denizatları en çok ilgi gören balıklardı. Haliç gibi, on yıl önce kokudan yanına yaklaşılamayan bir bölgede ilk kez görüntülenen deniztavşanı önemli bir belge niteliğindeydi. Çiftleşen yengeçlerin bolluğu ve denizden alınan örneklerde bolca görülen yengeç larvaları, Haliç’te yaşam zincirinin devam ettiğinin göstergesiydi.

Tropik denizlerde görmeye alıştığımız renkli yumuşak mercanların Adalar bölgesinde görüntülenmesi kadar, nesli tükenmeye yüz tutan ıstakozların da hala var olduğunu belgelemek de heyecan vericiydi. Sadece balıklar değil, deniztavşanları, anemonlar, süngerler, örümcek yengeçleri, keşiş yengeçleri, şakayıklar, tekeler gibi diğer sualtı canlılarının da belgelenmiş olması tür çeşitliliği açısından önemliydi.

Sergide normal fotoğrafların yanı sıra 3 boyutlu fotoğraflar da sergilenmiş ve oldukça ilgi görmüştür. Binlerce İstanbullunun izlediği sergiyle ilgili olumlu görüşleri ve bu konuda gerçekten bilgilendiklerini bizlere iletmesi projenin bizler için anlam ve önemini artırmıştır.